Diyarbakır Escort • Diyarbakır VIP Escort • Diyarbakır Escort Bayan ??
페이지 정보

본문
1959 Malatya Hekimhan doğumlu olduğunu, Eğitim enstitüsünü bitirdiğini, 1980 öncesinde Türkiyedeki sağ-sol olaylarına katıldığını, sağda Milliyetçi kanatta yer aldığını, katılmadığı olaylarda kendisine isnat edilen suçlar olduğundan 12 eylül 1980’den sonra yurtdışına çıktığını, yurtdışına çıkarken aynı görüşü paylayan insanların yardımını gördüğünü, Harun Çelik adına düzenlenmiş bir sahte pasaportla ve yalnız olarak Türkiyeden ayrıldığını, giderken Tren yolculuğu yaptığını, Bulgaristan, Yugoslavya, İtalya, İsviçre yoluyla Avusturyaya direk olarak vardığını, orada Abdullah Çatlı ile buluştuğunu, Çatlı’nın kendisinden 2-3 gün önce uçakla İngiltereye gittiğini, İngiltereye alınmadığı için oradan Avusturyaya geldiğini, Çatlının Hasan Kurdoğlu adına düzenlenmiş sahte pasaportla Türkiyeden ayrıldığını, Avusturyada oturma izni alabilmek için Üniversitenin dil kursuna kayıt olduklarını, yurtdışındaki akraba ve tanıdıkların yardımıyla geçindiklerini, Papa olayı olduğu zaman Avusturyadan Fransaya geçtiklerini, Papa işinde bir rolü olmadığını, ancak basında isminin rolü varmış gibi geçtiğini, Fransaya geçtikleri tarihin 1982’nin son ayları olduğunu, Fransada Poitiers şehrinde ki Üniversiteye Çatlı ve Eşi ile birlikte kayıt yaptırdıklarını, Çatlı’nın eşinin uçakla Avusturya’ya oradan da İsviçreye ve Fransaya geldiğini, oraya varınca her şeyin Türk Milleti ve Devletinin aleyhinde olduğunu gördüklerini, kendilerinin orada Türkiye’nin turizm büyükelçisi gibi olduklarını, o sırada kendilerine "Türk Devletinin Milletinin aleyhinde çalışan mesela Asala gibi örgütlerle mücadele edermisiniz, nasıl ve ne taktiklerle mücadele edersiniz?" şeklinde teklifler geldiğini, bu teklifin devletimizin üst düzeydeki yetkililerinden geldiğini, ancak onların ismini söyleyemeyeceğini, bu teklifi alınca kendilerinin de, oralardaki devlet temsilcilerinin, diplomatların değil Türklükle, insanlıkla bağdaşmayacak şeyler yaptıklarını söyleyerek değiştirilmesini istediklerini, kendilerine teklif getiren kişilerin "biz bunları değiştiremeyiz; bunlar bizim ülkemize mal olmuş kişiler; fakat, bizim devletimiz ve milletimiz sözkonusu, ortada olan bu" dediklerini, o zaman da kendilerinin Milliyetçi ve Vatanseverler olarak bu teklifi gönüllü olarak kabul ettiklerini, bu arada suçsuz olarak cezaevinde yatan arkadaşları ve bazı tanınmış politikacıların serbest bırakılmasını istediklerini ve olumlu cevap aldıklarını, bunun üzerine (12) kişilik bir liste verdiklerini, bu isimlerden birisinin Mehmet IRMAK olduğunu, Ancak bu 12 kişinin hiç birisinin bu işlerden yararlanmadığını, bu teklifin kendilerine 1981 yılında kendilerinin Fransada oldukları zaman yapıldığını, aslında bu tekliflerin o zaman Avrupadaki Türk federasyonundan tutun da herkese kadar yapıldığını, en sonunda kendilerine Çatlı ile birlikte teklif geldiğini, teklifi kabul ettikten sonra Fransada (18), Hollanda da (2), Kanadada, Amerikada, Yugoslavya da Beyrutta, Yunanistanda, akla gelen pekçok eylem yaptıklarını, bu eylemleri Oral çelik, Abdullah Çatlı ve diğer iki kişiden oluşan (4) kişilik grubun yaptığı ya da yaptırdığını, bu arkadaşlarından birisinin mahkemeye geçtiğini, gizli celse olduğunu, yaptıklarını orada anlatarak kendilerine, önceden söz verildiği gibi ceza indirimi uygulanmasını, yada kanuni takibattan muaf tutulmalarını istediğini, ancak taleplerinin kabul olmadığını, 10-12 sene mahkumiyet verildiğini duyduğunu, 4 arkadaşının da Türkiye'ye döndüğünü, onun cezasının zaman aşımına uğradığını, kendisine de yurt dışında yaptığı hizmetlerden dolayı kolaylık gösterilmediğini, yurda döner dönmez cezaevine konduğunu ve boş yere (4) ay hapis yattığını, yurt dışında olduğu yıllarda bir kere 1983 yılında yurda giriş-çıkış yaptığını, onun da istihbaratın kontrolü altında gerçekleştiğini, yurtdışında oldukları sırada istedikleri pasaportu, istedikleri yerden alabildiklerini, Türkiye konsolosunun da kendilerine pasaport verdiğini; çünkü, Türk Basını ve Türkiyedeki güya aydınların kendilerini ihbar etmeye başladıklarını, İsviçrede yakalanan bir adamın kendilerinin eylemleri ile ilgili bilgiler verdiğini, bu adamın Nevzat Bilican olduğunu, bu kişinin bir gün İsviçre Polisine giderek yalan yere ben Abdullah Çatlı, Oral Çelik, Mehmet Şener ile eroin işi yaptım dediğini, daha bir kaç isim daha söylediğini, kendilerinin Ermenileri öldürdüğünü söylediğini, İsviçrenin durumu Türkiye'ye bildirmesi üzerine Türkiye'den ilgili kimselerin kendilerine-ki o zaman Fransada Çatlı ile bir evde oturduklarını bildirdiğini, kendilerinin de oradan kaçtıklarını, bunun üzerine Türkiye-İsviçre arasında problem çıktığını, bu olayın 1984 yılında cereyan ettiğini. Bunun üzerine Türkiyeden bir Devlet Bakanının İsviçreye gelerek ortamı yatıştırdığını, Mesut Yılmaz'ın da o sırada bakan olduğunu, daha sonraları da İsviçrenin kendilerine (Oral Çelik, Çatlı ve arkadaşları) ambargo koyduğunu, Mesut Yılmaz'ın da Dışişleri Bakanı olarak kendileri için İsviçre nezdinde teşebbüsleri olduğunu, duyumlarına göre Mesut Yılmaz'ın Çatlı ile temasa geçerek bir kulübe olan kumar borcunu sildirdiğini, Çatlı'nın 1991 yılında İsviçreden hapisten kaçınca Türkiyeye döndüğünü, Çatlının bu mahkumiyetinin Nevzat Bilican iftirası ile olduğunu, aynı davada kendisi ve Mehmet Şener'in de yargılandığını ve beraat ettiklerini, çünkü Nevzat Bilican'ın daha sonra İsviçre Makamlarına giderek "ben yalan söyledim, ben PKK'yım, bunlar Milliyetçi bana öyle ifade vermem söylendi bende öyle söylemiştim. Neriman’ın hikayesi, Diyarbakır’daki diğer olgun eskortlar için bir ilham kaynağı olmakla kalmıyor, aynı zamanda bu sektördeki olgun bayanların güç ve bağımsızlık adına çıktıkları yolculuğu simgeliyor. Diyarbakır Hovarda erkekler kendilerini bal arılarına, Diyarbakır Olgun Escort bayanlarıysa çiçeklere benzetirler. Memelerimi koparırmışçasına sıkan erkekler amımın sırılsıklam olduğunu fark etti ve buna devam etti. Şeklindeki soruya, Malzemelerin kendisine ait olduğunu 1991 yılında körfez savaşında gittiği Çeçenistan, Bosna ve Kosova'dan hatıra amaçlı getirdiğini, beyan etmiştir. 23.12.2003 tarihinde Hasan Atilla UĞUR İle Jandarma Genel Komutanlığı Karargahında yaptığını ve gizli kamerayla çekimi yapılan görüşme sorulduğunda; burada başkan olarak konuşanın dönemin Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Dairesi Başkanı şüpheli Levent Ersöz olduğunu, bahsettiği gibi Cumhuriyet Çalışma Grubu isimli bir oluşum hakkında bilgisi olmadığını, kendisi hakkında gıyabında bu tür bir düşünce geliştirmiş iseler kendisini bağlamadığını, zamanın Cumhurbaşkanı A.N.S.’nin Cumhuriyet gazetesine özel ilgi gösterdiğinin herkesçe bilindiğini, A.N.S.’nin gazetenin genel yayın çizgisini beğendiğini, bu nedenle kendisiyle sık görüşen az sayıdaki gazetecilerden birisi olduğunu, kendisinin de görüşmelerindeki izlenimlerini buradaki gibi bir sohbette şüpheli Levent Ersöz’ e aktarmış olabileceğini ifade etmiştir. Tape No:9062, 11.07.2008 tarihinde Ömer Ü. Ömer Lütfi Topal'ın oğlunun, babasının katillerini bulana büyük miktarda para ödülü vereceğini vaadettiğini ve bu paranın Kadıköy'de bir yerde emniyet mensubu kişiler tarafından paylaşıldığının konuşulduğunu, bu konunun araştırılması gerektiğini belirtmiştir. Genellikle birlikte olduğum erkeklerin hepsi düzenli olarak ziyaretlerde bulunup yeni fantezilerle zevk keşfetmek için aç bir şekilde beni arzularlar. Her hizmet, genç bekar erkeklerin ihtiyaçlarına göre özelleştirilebilir
When you liked this short article and also you would like to be given more details regarding escort Bayan DiyarbakıR kindly check out our webpage.
When you liked this short article and also you would like to be given more details regarding escort Bayan DiyarbakıR kindly check out our webpage.
- 이전글비아그라정품구입방법 비아그라 구입 25.03.23
- 다음글6 Essential Strategies To Eskort 25.03.23
댓글목록
등록된 댓글이 없습니다.