Diyarbakır Bayan ve Erkek Telegram ve WhatsApp Grupları > 자유게시판

본문 바로가기

자유게시판

Diyarbakır Bayan ve Erkek Telegram ve WhatsApp Grupları

페이지 정보

profile_image
작성자 Thao Candler
댓글 0건 조회 4회 작성일 25-06-15 01:43

본문

Batılı anlamda denetim ve teftiş, araştırma işlerinin yapılamaması sebebiyle bu tür işlerin ortaya çıktığı görüşüne aynen katıldığını, Emniyet teşkilatında Teftiş Kurulunun kızak yeri olarak kullanıldığını, kariyer sisteminin kesinlikle bulunmadığını, öncelikle bunun kurulması gerektiğini, birçok müfettişin fezleke yazmayı bile bilmediğini, orasının bilindiği gibi bir teftiş kurulu olmadığını, her devirin değişmesinde korunanların teftiş kuruluna, daha az korunanların APK.’na alındığını, Osmanlı’dan bu yana Emniyet Genel Müdürlüğüne getirilenlerin emniyet dışından olduğunu, emniyetçilerin Genel Müdürlüğe son zamanlarda tam bir sistemle hakim olduklarını, Mülki idareden koptuklarını, diyarbakır oruspu ancak hem mülki idareye hemde TBMM’ne belli dönemde lüzumundan fazla bir şekilde geldiklerini. Emniyetçinin Emniyet Genel Müdürü olduğu dönem, bu son zamanlarda olduğunu, kadrosunun bile büyük kavgalarla kendisi tarafından Vali-Emniyet Müdürü olarak çıkarttığını, Vali olmadan Emniyet Genel Müdürü olunmasının önüne geçilmek istenildiğini, ancak emniyetçi klikin bu defada Vali olarak onu kırdığı ve Genel Müdürlüğe geldiğini, şu anda Genel Müdürlükte Alaattin Beyin bulunmasının son derece güzel bir şans olduğunu, mülki idareden geldiğini vce son derece dürüst olduğunu, dezavantajının Emniyet hakkındaki genel bilgisizliği olduğunu,

Sonradan araştırdığında Adana havaalanında bir kişinin sahte pasaport veya sahte vizeyle ele geçirildiğini ve bu kişinin bunu Yaşar Öz’den temin ettiğini, onun marifetiyle aldığını söylediğini, Adana Emniyet Müdürlüğünün de İstanbul Emniyet müdürlüğüne "Yaşar Öz’ün bir olaya katıldığı, böyle bir şeyi tanzim ettiği iddia olunmaktadır, şahsın yakalanarak ifadesinin alınmasını ve nüfus cüzdan suretinin gönderilmesini, başka bir suç unsuru var ise adliyeye sevki" şeklinde yazı gönderdiğini, yapılan araştırmada Yaşar Öz’ün İnterpol ile Emniyet ve Adalet makamları tarafından aranmadığının anlaşılması üzerine silahların incelenmesi ve gerekli zabıtların düzenlenmesinden sonra Emniyet Genel Müdürüne hitaben "yapılacak soruşturmaya esas olmak üzere, değerlendirilmek maksadıyla evraklar ve silahlar ilişikte gönderilmiştir" şeklinde yazılıp gönderildiğini, sonradan yaptığı incelemede pasaportların devlet tarafından verildiği ve belgelerin de yetkililer tarafından düzenlendiğinin, Yaşar Öz’ün yapılacak olan bir istihbarat operasyonunda devlet tarafından kullanılacağının söylendiğini öğrendiğini, daha sonra zamanın Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar ile karşılaştığında konuyu sorunca "büyük bir operasyon hazırlanıyor bu istihbarat ile ilgili, bunlardan da istifade edilmesi için biz bu hazırlığı yapmıştık, çalışma devam ediyor" şeklinde cevap aldığını,

1981 yılında Abdullah ÇATLI ile MİT Müsteşar Yardımcısı Hiram ABBAS’ın buluştuğunu ve kendisinin bunu çok anlamlı bulduğunu, çünkü Türkiye’nin 12 Eylül’e bir istikrarsızlaştırma operasyonu ile getirildiğini, 12 Eylül günü CIA Ortadoğu İstasyon Şefi Paul HENZE’nin Amerika’ya, If you cherished this posting and you would like to receive more facts concerning daha fazlasını öğrenin kindly visit the website. Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarımızı kastederek "Our boys have done" (bizin oğlanlar bu işi becerdi) şeklinde mesaj çekmesinin 12 Eylül’ün tamamen Amerikan Devleti tarafından planlandığını gösterdiğini, 12 Eylül öncesindeki olaylarda CIA ve Amerikan faaliyetlerini aramak gerektiğini ve bunda Abdullah ÇATLI’nın özel bir rolünün gözüktüğünü, Hiram ABBAS ve Mehmet EYMÜR’ün CIA’nın MİT içindeki elemanları olduklarını, ÇATLI ve arkadaşlarının Amerika’ya götürülerek CIA’de eğitimden geçirildiklerini, ÇATLI’nın İsviçre Bostadelle Cezaevinden eroin kaçakçılığından mahkum olduğu ve infazı bitmediği halde CIA tarafından çıkarıldığı, ÇATLI ekibinin 1981’den sonra doğrudan doğruya Amerika’nın kontrolü altına girdiklerini ve buna bağlı olarak da Tansu ÇİLLER ve Özer ÇİLLER ile irtibatlandıklarını, kendilerinin buna Çiller Özel Örgütü dediklerini, bu örgütün; birinci olarak Amerika Birleşik Devletlerinin bir yeraltı faaliyeti olarak gördükleri Azerbaycan Darbesi olayına giriştiğini, halbuki Haydar Aliyev’i devirmekte Türkiye’nin hiçbir çıkarı bulunmadığını, o zamanki Başbakan Tansu ÇİLLER’in bu darbe faaliyeti içinde yer aldığını ve bunun da ÇATLI’larla Tansu ÇİLLER arasındaki bağlantının kanıtlarından olduğunu,

Dokümanın (95) ile numaralandırılmış, üzerinde "Yalçın KÜÇÜK, Paris, 11 Haziran" hitabıyla başlayan faks çıktısı sayfasında, "Ne oluyor? Refah Partisi kapatılsın dedim, kapatıyorlar. İmam Hatipler dedim, Hedef alındı. Hakim ve savcılardan İmam Hatipliler atılsın dedim, ordu kabul etti. TGRT, İhlas dedim, sistem hücuma geçti. " "Ne oluyor? Ordu beni demek ki iyi izliyor. " "Şimdi yeni bir yazı gönderiyorum sicil çıktı... Genelkurmay hepimizi nöbete çağırıyor. Ben ise Genelkurmay 'in benim işaret ettiğim çizgiye gelmesinden memnunum " yazdığı, -(10) sayfa "Yalçın KÜÇÜK" ibaresi elyazması ile başlayıp "istanbul 1998" ibaresi ile biten bilgisayar çıktısı ve el yazması 10 sayfalık doküman içeriğinde, Çeşitli tarihlerde tutulmuş olan notların bilgisayar çıktılarının olduğu, -(56) sayfa (l)'den (56)'ya kadar numaralandırılmış üzerinde "TBMM Tutanak Müdürlüğü " ibaresi bulunan dokümanın içeriğinde; Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından "Türkbank" ihale sürecinin araştırılması için kurulan komisyonun yaptığı çalışmalarına ait (56) sayfa tutanakların olduğu, -(1) adet Andıç ibaresi ile başlayan, diyarbakır oruspu İKK GÜV.D. :3590 Nisan 1998 ibaresi ile devam eden, "bilahare tespit edilecek" ibaresi ile biten (16) sayfadan oluşan dokümanın içeriğinde;

댓글목록

등록된 댓글이 없습니다.


Copyright © http://www.seong-ok.kr All rights reserved.