Diyarbakır Escort, Escort Diyarbakır Bayan, Escort Diyarbakır > 자유게시판

본문 바로가기

자유게시판

Diyarbakır Escort, Escort Diyarbakır Bayan, Escort Diyarbakır

페이지 정보

profile_image
작성자 Bernard
댓글 0건 조회 4회 작성일 25-06-27 05:04

본문

Emin olun ki beni tanıdıkça göreceksiniz ki sabırlı ve sükunetli bir bayanım, karşı taraftan da aynı şeyi tabii ki beklerim ,sabırlı sükunetli güler yüzlü güvenilir dürüst bir insanla olmak kadar güzel bir şey olabilir mi soruyorum sizlere? Bazı şeyleri yaşamadan bilemeyiz o yüzden yaşadıkça göreceğiz bakalım ,evliliğe adım atmak isteyenler için beklemeye devam edeceğim ve sabır içerisinde Diyarbakır Telegram WhatsApp evlilik grupları içerisinde sizlerin gönderdiği mesajları teker teker cevaplamaya çalışacağım. Ben öyle hayatım boyunca hiçbir zaman erkek arkadaş sevgili ya da hayat arkadaşı arayan eş arayan birisi olmadım. Son zamanlarda yalnızlığın getirdiği mutsuzluğu ve depresif yorgunluğu fark ettiğim için böyle bir karar almış bulunuyorum. Hayat insanı Her zaman yanıltır insana neyi gösterir kimi getirir hiçbir zaman bilemeyiz. Bildiğim tek bir şey var o da şudur ki arkadaşlar böyle bir hayat kurmak ve böyle bir hayat yaşamak istediğimdir. Güzel bir hayat bizi bekliyor olur umarım. Hakkında merak ettiğiniz sormak istediğiniz bir şeyler falan olursa lütfen hiç çekinmeden direkt olarak yüzüme sorun arkadaşlar. Birbirimizi daha iyi tanıyabilmek için kafamıza takılacak hiçbir sorunun kalmaması gerektiğini düşünüyorum.

İzmitte PKK’lıların büyük para götürdüklerini, İzmit’e heray 20 bin ton petrol getireceklerini, kendisinden bir depo ve bir liman istediklerini en önemlisininde dağıtıcılarını bulmak olduğunu hepsini kendisinin bulduğunu, amacının İzmit’in PKK’lılardan temizlenmesi olduğunu, Abdullah Çatlı’yı bu ismiyle bildiğini, her şeyin ayarlandığını, ayda 20 bin ton petrol satacaklarını hesapladığını, Çatlı’nın Filipinlerden 3 milyon 600 bin dolar gelmedi diye sızlanması üzerine, o zaman kendisinin bu petrolü satalım dediğini, birilerinin kendisine 40 milyar lira vereceklerini söylediğini, bu parayı hiç ihaleye girmeden ihaleye girmemek için avanta alanak verileceğini, o ana kadar 2-3 milyar lira masraf etmiş olduğunu, 20 milyar liranın kendisine gerekli olduğunu, Çatlı’nın bunu kabul ettiğini tamam deyip ihaleye girerek onu Ankara’dan aldıklarını, bunun dedikodusu olabilir dendiği için ihalenin yeniden yapıldığını ve yine Çatlı’ların kazandığını, iki ayrı şirketede 4’er milyar lira avanta vererek, ihaleden çekilmelerini sağladıklarını, ihalenin alınışıyla, birlikte Abdullah Çatlı’nın değişmeye başladığını, petrolu satmayıp, bir ay içinde 300-350 milyar lira yapacağını söylediklerini, kendisininde o arada para sıkıntısı çektiğini, kemerde bir otelde kalırken bir arkadaşının kendisine "Abdullah Çatlı şimdiye kadar kiminle ortaklık yaptı ise ya öldüğünü ya da yakalandığını" söyleyerek dikkatini çektiğini, If you beloved this article so you would like to collect more info concerning Escort DiyarbakıR kindly visit our own webpage. bunun iyi olduğunu, çünkü Çatlı’ya o zaman yüzde yüz güvendiğini bu nedenle de kendisininde Çatlı tarafından öldürülebilecek olduğunu,

Kendisinin 11 Haziran 199’da Adana’da bulunan ağabeyini ziyaretten dönerken Pozantı’da vurulduğunu, kendisini vuran insanların İstanbul Polisi olduğunu, güya operasyon yaptıklarını, bundan Adana polisinin haberi olmadığını, bu kişilerin İstanbul dışında operasyon yapmak için görev belgelerinin olmadığını, oraya gelmek için bir gerekçelerinin de olmadığını, kendisi orada ölseydi olayın faili mechul olacağını, trafik polislerinin, kamyoncuların, vatandaşların gelerek kendisini kurtardığını, bunun üzerine işi resmileştirdiklerini, kendisini vurmalarına bir bahane bulmak için kendisini ÇETE olmarak suçladıklarını, kendi arabasında silah olduğunu iddia ettiklerini, bunun kesinlikle yalan olduğunu, Orada ( POZANTI’da) yakalandıkları , Adana’da hastanede yaralı iken Adana Terörle Mücadele ekipleri tarafından ifadesi alındığı halde İstanbul’da yakalanmış gibi tutanak tutulduğunu, Pozantı’da hiçbir işlem yapılmadığını, olayın Pozantı Savcısından gizlendiğini, daha sonra İstanbul’a götürüldüğünü, burada hiçbir ifade vermediğini, hiçbir şeye de imza atmadığını, ancak kendi ifadesi olarak sahte bir ifadenin düzenlendiğini, mahkemeye aleyhine delil olarak sunulan tek şeyin bu ifade olduğunu, kendisinin bir şey itiraf edecekse bunu Adana’da itiraf edeceğini, oysa Adana’da verdiği ifadede "Hiç bir şey yapmadım" dediğini, o ifadenin kesinlikle kendi ifade olmadığını,

İzmir’de kaldıklarının ikinci günü sabah kahvaltısında Gonca Us’u Mehmet Özbay’la beraber gördüğünü, Gonca’nın İzmir’de olduğunu gece veya sabah telefon ederek gelmiş olabileceğini, o gün İzmir’de gezdiklerini, Sedat Bucak’ın "Hüseyin bey geliyor, havaalanına git, Hüseyin beyi al gel" dediğini, Hüseyin beyi karşıladığını, yolda Hüseyin Kocadağ’ın emekli Emniyet Müdürü Tamer Kırklar ile görüştüğünü ve Tamer Kırklar’ın da kendilerinin yemek için buluştuğu Deniz Restoranta geldiğini, yemekten sonra Tamer beyin ayrıldığını, kendilerinin de otele döndüklerini, ertesi günü akşam saatlerinde Kuşadası’na giderek otele yerleştiklerini, iki gün orada kaldıklarını, Sedat beyin Davutlar’daki evini gördüğünü, müteahhit ile görüştüğünü, başka bir araziye baktıklarını, saat 16.30 sıralarında Kuşadası’ndan hareket edip Selçuk’ta yemek yediklerini, Manisa’da benzinlikte kahve içtiklerini, Sedat beyin bulunduğu otoyu Hüseyin Kocadağ’ın kullandığını ve Manisa’ya kadar önde gittiğini, yolda takip edilmediklerini, Susurluk’a 20 km. kalıncaya kadar kendisinin öne geçtiğini, Susurluk’ta kamyon konvoyuna takılınca Mercedes 600’ün kendisini geçtiğini ve kendisinin bir daha yetişemediğini, saat 19.30 sıralarında öndeki otolarda dörtlü sinyallerin yandığını ve arabaların durmuş olduğunu görünce sollayarak geçtiğini ve kazayı gördüğünü, kamyon şoförü ve birkaç kişinin otonun başında olduğunu, hepsi ölmüşler dediklerini, otonun yarısının yok olduğunu, sağ arka kapıyı açarak Mehmet Özbay’ı çıkarıp yere uzattıklarını, ağzından kan geldiğini, yüzünün, kolunun, göğsünün kırık olduğunu, "Allah" dediğini duyduğunu, kendi kullandığı arabaya taşıdığını, Hüseyin Kocadağ’ın vurma anında ölmüş olduğunu, torpido gözünün alt kısmına sıkışmış olan Sedat beyi güçlükle çıkarabildiklerini, Sedat beyle Gonca Us’u bir steyşın oto ile Mehmet Özbay’ı da kendi kullandığı Mercedes ile Susurluk’a götürdüğünü, yolda Mehmet Özbay’ın nabzının durduğunu ve öldüğünü, gözünü ve çenesini kapattığını, hastanede Hüseyin Kocadağ, Gonca Us ve Mehmet Özbay’ın öldüğünün, Sedat Bucak’ın ise yaşama şansının fazla olduğunun anlaşıldığını, Sedat beyi oradan Balıkesir’e ve Balıkesir’den de uçakla İstanbul’a götürdüklerini, Enver’i kaza yapan oto ve cenazelerle ilgilenmek üzere bıraktıklarını,

댓글목록

등록된 댓글이 없습니다.


Copyright © http://www.seong-ok.kr All rights reserved.